Necati Keskin

Necati Keskin


M e r h a m e t

07 Kasım 2015 - 10:33 - Güncelleme: 07 Kasım 2015 - 10:36

Sevgili okurlarım yazımı başlığı merhamet, yani acıma, esirgeme, koruma, sevgi gösterme, yardım etme veya tüm yaratılmış canlılara sevgi ile yaklaşma, onları her türlü koruma, kollama, kurtarma, zor durumlarında yardım etme, bağışta bulunma gibi iyi huy ve davranışların başlıca kaynağı olan içimizdeki duygudur.

 

Televizyon ekranlarında bazen benimde çok sevdiğim hayvanlar âlemini pek kaçırdığım olmaz, Avrupanın hemen, hemen her ülkesinde hayvanları korumak üzere kanunla kurulmuş hayvan polisi yapılan her ihbarı değerlendiriyor, yaralı ve hasta hayvanların bakımları ücretsiz tedavi ediliyor, Sahibi tarafından bakılmayan, kötü muameleye maruz bırakılan hayvanların da mahkeme kararı ile sahibinden alınarak suçluların mahkemeye celbi sağlanarak gerekli cezalar verildiğini görüyoruz.

 

Bunu izlerken de o ülkelerde hayvanlara yapılan insani muamelenin, yarısı bile kendi ülkemde insanlara bile yapılmadığını görünce ister istemez hicap duyuyorum.

 

Tarihini hatırlamıyorum ama Milli Gazete de Yazar Mehmet Şevket Eygi'nin  bir yazısını okumuştum. Bu makaleme uygun sanırım  "Son padişah Abdülhamit’in yakınlarından Suriyeli Rufa-i Şeyhi’nin İstanbul uzantısı ve zamanın *Gavsı olan Ahmet Rufa-i Hazretleri işitmiş ki, bir köpek uyuz hastalığına yakalanmış, aç ve sefil kalmış, bakımsızlıktan neredeyse gözleri kör olma noktasına gelmiş, insanlar da ondan iğrendikleri için şehrin dışında bir harabeye atmışlar. O devirde yaşayan insanların manevi derece ve rütbe bakımından en üstünü olan Ahmet Rufa-i Hazretleri hemen köpeğin atıldığı yere gitmiş. Hava da oldukça sıcakmış, ilk iş olarak ona gölgelik yapmış, sonrada yanına getirdiği su ve yiyeceklerden hayvancağızın bir güzel karnını doyurmuş, hayvanın cildine de bizzat eliyle merhemler sürmüş ve oraya gidip gelerek zavallı hayvanı tedavi etmiş, zamanla yıkamış, beslemiş köpek kendine gelmiş ve gözleri de bu tedavi içerisinde düzelmiş.”

 

Biz kendimizle övünüyoruz. İslam rahmet ve merhamet dinidir, Müslüman olan da  mutlaka merhamet sahibidir.

 

İki gün önce Cumhurbaşkanımız Sayın R.Tayyip Erdoğan tarafından yaralı bir sokak köpeğini tedavi amaçlı Yozgat Devlet Hastanesine kucağında götüren 9 yaşındaki  Ömer Faruk Yıldırım'a gösterdiği merhamet duygundan ötürü  köpek hediye ettiğini gördük. Birde madolyonun tersini çevirelim, ülkemizde hayvanlara yapılan insanlık dışı hareketleri görünce biz merhametsizlik ve gaddarlık devrinde mi yaşıyoruz diye kendi kendime hayıflanıyorum. Toplumdaki bu merhametsizlik bizi dehşete düşürüyor.

 

Ramazan ayının o sıcak günlerinde sokak hayvanlarına; çöp bidonlarının yanına yiyecek ve su koyduğumuzda bir teneke suyun bir gün sonra sokak kedi ve köpekleri tarafından tüketildiğine bizzat şahit oldum. Şimdi ise kış ayı her yerin buz kestiği bir ay, onlar da bir canlı, hatırlıyor musunuz mübarek ramazan da İzmir’de bir üniversite talebesi zavallı bir kedi yavrusunu tekmeleye tekmeleye öldürmüştü, kuş gribi olarak bilinen kanatlı hayvanların itlaf edilmesi sırasında canlı canlı yakılarak yok edilmeleri hangi vicdana sığar. Bazı Belediyelerin Sokak köpeklerin itlaf edilmesi için köpeklere zehirli yiyecek atılması sonucu bir köşede can çekişirken görmüyor muyuz? Yine belediyeler tarafından sokak köpeklerin ıslah edilmesi için yapılan köpek barınma evlerinde yüzlerce köpeğin açlıktan öldüğünü, tavuğunu öldüren kediyi sokar ortasında yakalayıp iple boğduğunu, televizyon ekranlarında görmedik mi? Geçen yıl kim tarafından atıldığı bilinemeyen Safranbolu Hacılarobası dağına kış günü kamyon dolusu köpeğin bırakıldığını ve hayvanların kurtlar tarafından parçalanarak veya açlıktan telef olduğunu ve Tarlasında ekinlerini yatırdığı için köpeğini bağlıyarak öldüresiye döven insanları da bizzat gördüm ve buna şahidim.

 

Kurban bayramı benim hep içimin yandığı, sızladığı bir gün olur.Kurban kesecek olanlara görsel medya da tüm gösterimlerine rağmen bir hayvan katliamının yaşandığına şahit oluyoruz. Kurban bayramının birinci günü kesilen kurbanlara yapılan eziyetler insanın içini burkuyor. Boğanın kaçmasını engellemek için önce ayaklarından kesilerek sonra da kurban edildiklerini,Traktörün arkasına bağlayıp hayvanların sürüklendiğini, veya ehil olmadan hayvanı adeta boğazlayan kasapların kurban’ı ölmeden bile yüzdüklerine bu millet şahit.

 

Birde Türkiye’de avcılık konusu ise akıl almaz gaddarlık ve  vahşetlerle dolu, Ormanlarımızda zaten kıt kanaat ve zorla ürettiğimiz karacak, geyik tavşan, bıldırcın ve keklik gibi hayvanların peşine yüzlerce avcının takıldıklarını görmüyor muyuz? Memleketin hiç bir yerinde av hayvanları bırakmadılar, Postu için siyanürle yüzlerce kurt ve tilki öldürüldüğüne şahit olmadık mı?

 

Av bir spor dalıdır. Ama lanet olsun böyle anlamsız  manasızca yapılan bu spora, Hayvan telef edilmesi  hangi spor ahlakına yakışır.

 

Ne dedik yukarıda İslam dini rahmet ve merhamet dinidir. Arz ettiğim olaylarda acaba bu insanlar kendine sormazlar mı ki “benim kestiğim kurban acaba kurban olarak yerine geldi mi” kararı Allah verir ama kul da bu gaddarlığı görüyor.

 

Merhamet nedir? Nerede satılıyor.

 

Merhamet tüm varlıkları içerisine alacak kadar geniş kapsamlıdır. Çocuklar, yaşlılar, yetimler, kimsesizler, hastalar ve yoksullar ile dertlerini anlatamayan hayvanlar başta olmak üzere tüm canlılara  merhametli davranmak her insanın görevidir. Hz. Peygamber yüzüne kızgın demirle damga ile dağlandığını görünce “Bu hayvanı dağlayana lanet olsun” veya yine bir hadislerinde kötü yola düşmüş bir  kadının susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeğe su verdiği için Allah tarafından affedildiğinin, yine hayvanını açlıktan öldürmeye mahkum eden bir dindar bir kişiyi de cehenneme atılmayı hak ettiği  gibi hayvanlara güzel ve merhametli davranmayı, hak dini olan bütün dinlerin genel görüşüdür.

 

Biz insanız, beşeriz hepimiz hata yaparız, günah işleriz Gerçek insan odur ki kendi hata ve ayıplarına bakıp ondan ders çıkarmaktır. Bütün dinlerinin ortak  bir gerçeği vardır.

 

“Merhamet etmeyene merhamet edilmez”

 

Tüm canlılarında canı olduğunu unutmayalım.

 

Görüşmek üzere hoşça kalın sağlıklı kalın.

 

Necatii Keskin

 

asiyan151048@hotmail.com

 

06/Kasım/2015

 

*Gavs : İslam inanışına göre Hz. Muhammet  dar-I  bekaya intikal edince onu dünyada temsil eden Allah ile irtibatları kavi büyük insan-lara Gavs denir.

Bu yazı 12662 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum